1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı

Dünyadaki ölüm sebepleri arasında kalp-damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan kanserle mücadele için son yıllarda dikkat çeken araştırmalar gerçekleştirilmiş durumda. Bu çalışmalardan bazıları, kanserden korunmada birçok faktörün yanı sıra beslenme tarzının da oldukça etkili olduğunu bizlere gösteriyor.

Neredeyse her 8 kadından 1’inin yakalandığı meme kanserinden korunmak için vücuttaki yağ oranını kontrol altında tutmak ve kansere karşı koruyucu etkisi bilinen besinleri tüketmek büyük önem kazanıyor. Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, bunun için öncelikle beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyerek meme kanserine karşı koruyucu etki gösteren besinleri anlattı.

Kurubaklagiller

Özellikle menopoz sonrası dönemde meme kanserinden korunmak için vücudun normal ağırlığında olması önemli bir faktör. Mercimek, barbunya, kuru fasulye ve nohut gibi kurubaklagiller ise posaları sayesinde kan şekerini dengelemede önemli bir yere sahip olduklarından tokluk süresini uzatarak kilo kontrolünü sağlamada yardımcı oluyorlar.

Turunçgiller

Vitaminler, hastalıklarla mücadelede büyük önem taşıyor. Antioksidan özelliği bilinen C vitamini yetersizliğinin kanser oluşumu ile ilgili olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle C vitamini deposu olan başta portakal, mandalina ve greyfurt gibi turunçgiller olmak üzere maydanoz, turp, yeşil biber gibi sebzelerin pazar alış-verişi listemizde sıkça yer alması gerekiyor.

Sarımsak

Araştırmalar bize sarımsağın bağışıklığı güçlendirici ve kanserden koruyucu etkisi olduğunu gösteriyor. Bu olumlu etki ise sarımsakta bulunan ‘allisin’ isimli bileşende gizli. Sarımsağın söz konusu özelliğinden yüksek oranda faydalanmanın yolu ise ezilip, çiğ olarak yenilmesinden geçiyor.

Omega-3

Sardalya, somon, uskumru, palamut, lüfer gibi balıklar sahip oldukları yüksek orandaki yağ asitleri (Omega-3) sayesinde meme kanserine karşı koruyucu etki gösteren besinler arasında geliyor. Bu nedenle balığı, ızgara ve buğulama gibi pişirme yöntemlerini kullanarak haftada 2-3 kez tüketmek gerekiyor.

Zeytinyağı

Zeytinyağı bol miktarda E vitamini içeriyor. Bu sayede hem kanser oluşumunu engelliyor hem de bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Bundan dolayı yemek hazırlarken yağ tercihinin, kilo kontrolü açısından aşırıya kaçmamak koşulu ile zeytinyağı yönünden kullanılması büyük önem taşıyor.

Domates

Güçlü bir oksidatif etkiye sahip olan likopenin oksidatif strese karşı koruyucu etkisinden dolayı kanser riskini düşürdüğü biliniyor. Ancak insan vücudu likopen üretemiyor. Likopen ise sofralarımızın vaz geçilmezleri arasında yer alan domates başta olmak üzere, karpuz, çilek, nar, kayısı, kırmızı greyfurt, pancar ve kırmızı lahanada bulunduğundan bu besinlerden bolca tüketmek kansere karşı adeta bir kalkan görevi görüyor.

Brokoli

Brokolide bulunan `indol` adlı bileşenler, hassas hücrelerde tümör oluşumunu tetikleyen östrojeni etkisiz hale getiriyor. Ayrıca içeriğinde bulunan ve güçlü bir antioksidan olan beta-karoten, vücuttan zararlı maddelerin atılımını hızlandırarak sağlıklı hücrelerin zarar görmesini engelliyor.

Zerdeçal

Ana vatanı Hindistan olan ve içeriğindeki kurkumin sayesinde yüksek antioksidan etki gösteren zerdeçal, hücresel yapıların güçlendirilmesine katkıda bulunuyor. Bu sayede kanserleşmeyi önlerken, meme kanseri de dahil olmak olma üzere tüm kanser türlerine karşı koruyucu bir etki sağlıyor.