Baharla Gelen “Saman Nezlesi” Kâbus Oluyor!

Kışın geride kaldığı ve ılık bahar aylarının gelmesi ile beraber doğanın canlanıp uyanmaya başladığı günlerde mevsimsel olarak ortaya çıkan alerjik rinit birçok kişinin adeta kâbusu oluyor. Uzmanlar bunun nedenini, bu kişilerin polen gibi hava kaynaklı maddelere karşı alerjik tepki göstermesi olarak açıklıyorlar. Bu hastalık ise halk arasında daha çok “saman nezlesi” olarak biliniyor.

Vücutta kaşıntı, kızarıklık, burunda şeffaf renkte akıntı ve kimi zaman şişme, arka arkaya defalarca hapşırmalar ve gözlerde kaşıntı gibi şikâyetlerle kendini belli eden saman nezlesinin, üst solunum yolu enfeksiyonu olan nezle ile karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan, bu hastalığın tedaviye rağmen genellikle ömür boyu devam ettiğini belirterek konu hakkında önemli bilgiler veriyor.

Baharla beraber geliyor

İlkbaharın gelmesiyle görülmeye başlayan mevsimsel alerjik rinit, en sık rastlanan alerjik hastalıklardan biri olarak öne çıkarken alerjik reaksiyona neden olan madde ya da maddeler “alerjen” olarak tanımlanıyor. Saman nezlesi olmayanların çoğunluğu için bu maddeler alerjen bir etki göstermiyor çünkü o bireylerin bağışıklık sistemi bu alerjenlere herhangi bir tepki vermiyor.

Her yaşta görülüyor

Hastalık özellikle alerjik yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülüyor. Bu sorun küçük yaşlarda görülebileceği gibi ileri yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Genellikle ömür boyu sürse de ileri yaşlarda şiddeti giderek azalıyor. Kendiliğinden geçme olasılığı oldukça düşük olan bu hastalıkta öncelikle soruna neden olan alerjenlerden uzak durulması büyük önem kazanıyor.

Ailesel yatkınlık önemli

Alerjik rinit teşhisinde, hastanın yaşına, hangi ortamlarda şikâyetlerinin arttığına, daha önce kullandığı ilaçlara ve özellikle ailesinde alerjisi olan kimse olup olmadığına mutlaka bakılması gerekiyor. Alerji, genetik bir hastalık olduğundan ailede başka bireylerde de olması tanı konmasında etkili oluyor. Hastanın öyküsü ve muayene bulguları alerjiyi düşündürüyorsa, alerji testleri uygulanıyor. Bu testler deri testleri ve kanda alerjenlerin incelenmesi şeklinde oluyor. Özellikle alerji tedavisine cevap vermeyen kişilerde detaylı burun muayenesi, çocuklarda geniz eti, erişkin hastalarda ise kıkırdak eğriliği, burun polipleri ve sinüzit olup olmadığının da araştırılması gerekiyor.

Bu önerilere kulak verin!

Alerjik belirtilerin kontrolü birden fazla tedavi yönteminin birlikte uygulanmasıyla sağlanıyor. Alerjenle karşılaşmanın önlenmesi, ilaç ve aşı tedavileri bu yöntemler arasında geliyor. Ancak ilk ve en önemli aşama alerjik rinite neden olan etkenlerden uzak durmak oluyor. Bu hastalıkta çevresel faktörler çok yaygın olduğundan tamamen korunmak pek mümkün olmasa da alınacak önlemler durumu hafifletilebiliyor.

  • Polen mevsiminde kapı ve pencereleri kapalı tutun
  • Klimanızdaki filtreleri her ay temizleyin veya değiştirin
  • Evinizde bitki yetiştirmeyin
  • Evinizde tüylü hayvan beslemeyin
  • Kuştüyü yastık, yün yorgan-yastık ve yatak yerine sentetik olanlarını kullanın
  • Sigara içmeyin, yanınızda içirmeyin
3.04.2025

Web sitemizdeki içeriklerimiz kayıt tarihindeki bilimsel verilerle göre hazırlanmış olup bireyleri herhangi bir tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır. Lütfen, tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemleriniz için mutlaka doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.